günahı tanımak

Sımsıkı sarılırsın varlık boyutunda günaha.. tek gerçek odur o an.. o olmayı da Ondan bilirsin hayr ve şer gibi.
Sonuçlarına katlanırsın ve düğüm açılır. Tavsiye edilen bir yol ve yöntem değildir. Şaşkınların, hayrettekilerin, divanelerin, meczupların yoludur.
Çok eğlenme gel, geç, alışıp kalma.
Herşey Ona dönüyor, tamamlan ey yazgımız..

SUFİZM

Arapça, (صوفية) Suf (yün)kökünden geldiği, dünyayı terk edip, Hakikat yolunda seyri tercih eden kişilerin giydikleri yün elbiseye kinayen bu isimle anıldığı, tasavvuf kelimesininde buradan türediği araştırmacılar tarafından belirtilmiştir.
Ashabı Suffa olarak adlandırılan, Medine döneminde Hz Muhammed'in yakının da bulunup Kuran eğitimi alan topluluğunda sufi kelimesine kaynaklık ettiği düşünülmektedir.

Genel anlayış olarak sufi yolcunun Kuran şeriatını bilmesi, bunu bildikten sonra yola çıkması istenir. Sufi akıl işi değil, gönül işidir.

SUFİ VE ORUÇ ( RİYAZAT)

Bedeni bir hapishane olarak gören ruh enerjisini araştıran ve bu yolda giden sufiler, bedensel arzuların "yol" da bir engel teşkil ettiğine sahit olmuşlardır. Bedeni dışlamak değil onu asli özgürlüğüne kavuşturup ruh ve beden arasındaki ikiliği TEK lemek tir amaç.
Vücudun güçsüz kalması değil bilakis güçlenmesidir. Yolcu ihtiyacı olanı almış fazlasını bırakmıştır.
Ramazan orucu dışında duygularını ve aklını iyi niyetlerle yönlendirmek için bulunmaz bir ilaçtır, oruç. Sadece bir ay değil bunu bir yaşantı olarakta sürdürmek insandaki saklı enerjinin açığa çıkmasını kolaylaştırır.

Gerçeğin Yolu..
Kişiye, zamana göre değişmez. Varlığı ne acı verir nede kıvanç. Belki sıfır diye tabir edilir. HİÇ diye bir künye çıkarmıştır eskiler Gerçek Yol'a. Kayıt altına alınmaz. Sadece ifade edebilmek için söylenebilir.

Sufi Günlükleri

Seni bize değil; seni Bir'e çağıran canlı cansız her sese kulakların açık olsun.

Sufi Günlükleri

Aklında bulunmayan kalbindedir. Kalbinde bulunmayanı ise hiçbir yerde arama.
Yolun kuralları vardır. Kurallar aklın içindir. Aklın ermediğinde ne yapacaksın ?

Rabbin gözleri sabah güneşinden önceki, arafta saklıdır. İnsan ne cahil, arafı karanlık zanneder. Ölümlü uykusundan uyanmak isteyen arafa girsin.